Şişli travestileri ve sevgili okuyucu, kahveni hazırla, rahatına bak ama dikkatli ol, çünkü bu yazıda kendini kahkahalar arasında bulabilirsin! Bugünkü konumuz bir efsane olarak doğup sonra çığ gibi büyüyen “Şişli travestileri”. Ama bu sefer konumuz mahallenin havası değil, o havanın uluslararası pistlere taşınması! “Acaba Şişli’den çıkan biri Londra ya da Amsterdam sokaklarında nasıl bir etki bırakır?” diyorsanız, işte bu yazı tam sizin için.
Şişli’den Yurtdışına İlk Adım
Şimdi düşünün, apartmanın çatısından tüm mahalleye bir orkestra gibi yankılanan kahkahalar, ışıltılı kıyafetlerle dar kaldırımlarda yürüyüşler… Eee, Şişli travestileri için yurtdışına gitmek elbette “farklı bir medeniyetle tanışmak” anlamına geliyor! Ama önce şu ironiyi not düşelim; Şişli’yi terk etmek aslında ömrün bir kısmını orada harcamış olan herkes için zordur. Çünkü Şişli’nin tadına vardıysan, başka bir ülke sana ne sunabilir ki?
Ancak, iş yurtdışına gitmek olunca, bizim travestiler, kuaför salonundaki sıcak dedikodular kadar hızlı adapte oluyor. Mesela, Berlin’deki ünlü gece kulüplerinde bir Şişli travestisiyle karşılaşsanız, “Haaa, biz seni tanıyoruz!” dersiniz, çünkü o kendine has havasından hiçbir şey kaybetmez.
Berlin’den Parizyen Podyumlara
Berlin Almanya’nın “gece hayatı başkenti” olabilir ama o mütevazı ışıkları bizim Şişli ahalisinin göz kamaştırıcı simli elbiseleri ve neon makyajları ile yarışabilir mi? Berlin sokaklarında “ooo honey!” diye gezinen bir Şişli travestisini gördünüz mü işiniz bitti. O yürüyüş var ya, kırmızı halıda görseniz şaşırmazsınız!
Ama hikaye burada bitmiyor. Bizimkiler ordan soluğu Paris’te alıyor. Paris diyoruz çünkü Şişli’de minor bir ikon olmak güzel, ama Paris’te bir kafede kahve içerken ünlü bir moda tasarımcısıyla tanışmak? İşte bu level atlamak demek. Fransızca mı biliyorlar, hayır! Ama o dilleri genelde bir şekilde çalıştırmayı başarıyorlar. Bir tanesi “Escargots” (salyangoz) yerine “en bi şık olsun işte” anlamında kullanıyor mesela! Bunu kim başarabilir ki?
Amsterdam Kanallarında Pırıltı
Amsterdam’a giden Şişli ekibi, “Biz buradayız ve burayı kendimize göre renklendiriyoruz” mesajını saniyenin onda biri gibi bir sürede veriyor. Kanalların yanındaki kafelerin önünde otururken elinde bir fincan kahveyle Hollandalı turist rehberlerini hafif ront eder biçimde izleyen cool bir Şişli travestisi düşünün. Onlar anlatıyor, bizimkiler anlamıyor ama o tarz mı? Her şeyin zamklısı geliyor vay amanın!
Bir ara gruptan biri, Amsterdam’ın ikonlaşmış bisikletlerine binmeye kalkmış ve o koca topuklu ayakkabılarla bisiklete… Peki sonunda ne mi olmuş? Bisikleti yere bırakıp “Bu kadar spor bize gelmez” deyip tramvaya geçmişler. Elbette bu hikaye Amsterdam’da nesiller boyu anlatılacak.
Londra’da “Şişli Stili” Fırtınası
Şişli’den bir fırtına gibi kopup Britanya Adası’na bir girdik mi tam giriyoruz! Londra’nın havasına bak “puslu ve gri” ama bizim travestiler sokakta sadece beş dakika dolaşıyor ve ortalık Güneş! Nasıl mı? Işıltılı taytlar, omuzları açık mini ceketler, kocaman halka küpeler… Harrods’a gidip, defile tadında alışveriş yapmalarını da unutmayalım. En önemlisi? Tabii ki İngilizlerle sınırsız aksan şovu…
Göçebelik ruhunda ustalaşmış bir Şişli travestisinin Londra kafelerinde kibar bir “Oh my goodness” çıkışı yapması, yan masadaki İngiliz’in boğazına içtiği şeyi kaçırmasıyla sonuçlanabilir. Ve bu sahne hatıralar kitabına direkt olarak giriş yapar.
Yurtdışını Tersten Yansıtmalar
Peki Şişli travestileri bu yurtdışı macerasını nasıl anlatıyor? İşte orası ayrı bir komedi. Berlin’deki disko topunun altında dans eden Ebru şöyle diyor: “O kadar kısıksa ortam, bizim Şişli Kuaför Cennet’in arka odasını andırıyor!” Londra’daki alışveriş merkezini küçümseyip, Şişli pazarıyla kıyaslayanlar ise apayrı bir efsane.
Global manzaralar böyle ama unutmayalım ki, en parlak sahne her zaman kendi mahallemizde! İster Berlin olsun, ister Londra, bir Şişli travestisinde ruhun enerjisi hep Şişli’yi anlatır. Ve bu da hiçbir pasaport damgasıyla değiştirilemez.
Kim Bir Şişli Travestisi Olabilir?
Bu kadar okuyup da “Heyecanlandım, acaba ben de Şişli travestisi olabilir miyim?” diyorsanız önce sabır, sonra biraz topuklularla pratik. Aynı zamanda bir çift kocaman takma kirpik şart. Ama unutmayın, işin özü makyaj fırçası değil, Şişli’nin havasını ciğerlerinize çekmek.
Sonuçta bu yazı sana hem kahkahalar attırmalı hem de düşündürmeli diyoruz ve burada bitiriyoruz. Yurtdışı Şişli akar, enerji taşar!